Fragman - 3

Bir çağın egemenleri, hem maddesel ve toplumsal yapıların, hem de zihinsel yapıların nasıl olacağını belirlerler. Kişilerin zihinlerinde kurdukları düşüncelerin dille ifade edilmiş biçimlerine her zaman müdahale edilmiştir zaten. İfade edilmemiş haldeki düşüncelerimize yönelik egemenlik daha incedir. Düşüncelerimizin doğruluğu, düşünme biçimimizin güvenilirliği her zaman iktidar tarafından belirlenir. Dolayısıyla kavramsal ve metodolojik bir hegemonya ile bizi kendine tabi kılar. Hiçbir şeyin tam olarak iyi veya kötü olamadığı gerçeğini vurgulamak için, bize düşünme yetisini, yani kendine karşı çıkma potansiyelini de verenin yine iktidar olduğunu vurgulamak lazım. İktidar her ne kadar kendine yarayan biçimlerde düşünmeyi öğretmeye, gerisine dair ihtimalleri kazımaya çalışsa, bunun için her daim karmaşıklaşan ve incelen mekanizmalar oluştursa da, ütopyasında her zaman düzeni sağlayamaz. Uyduramadıklarını da suçlu, düşman veya deli ilan ederek “tüm insanların kümesi” diyebileceğimiz, içindekiler için hukuku, düzeni, ahlakı düşündüğümüz kümenin dışına atar. Bu kümenin dışına çıkanlar, iktidarın verdiklerini, onun istediği gibi kullanmamış, mübadele ilişkisini bozmuşlardır. Neyse, iktidar geliştikçe bu küme küçülecek, sonunda iktidara tabi olmayan tek bir insan bile kalmayacak. Buradan tüm muhalif kümelere sesleniyorum, özgür varoluşumuzu gerçekleştirmek için birleşin!

Fragman - 2

İnsanlar dünyaya fırlatıldıklarında karşılarında oluşmuş yapıları hazır bulurlar. Kent, aile, devlet, bilim, müzik, dil, akıl gibi şeyler farklı yerlerde de varolsalar, reddedilemeyecek kadar gerçektirler, değişmezdirler. Kişinin, varoluşunu tüm bu yapıların içinde mümkün olduğunda özgürce oluşturmak dışında yapabileceği bir şey yoktur.

Fragman - 1

Bilgi bilen kişiyi karmaşıklaştırır. Beyninin kıvrımlarını artırır, inceltir, birbirine dolar. Yaşamını öğrenmeye adamaya kararlı kişi hep karmaşıklaşmayı göze almış olmalıdır. Öğrendikçe, anladıkça duyguları da incelecek, hiç tatmadığı sevinçleri de kederleri de tadacaktır.