20 Temmuz 2008 Pazar

konformizm'e ara

sevgili konformistler,
acısıyla tatlısıyla yaklaşık bir yıllık kesintili-kasıntılı bir birlikteliğimiz oldu. sanırım, her güzel şey gibi bunun da bitme zamanı geldi. ne yaptık, ne ettik ona bakalım.
birkaç yazı yazmışız, özgürlükten bahsetmişiz. özgürlük üzerine heyecanlı ve sığ fikirlerimizi ütopyalar kurmakta kullanmışız, sonra o ütopyalar bize o kadar çekici gelmiş ki, ütopyalarımızı özgürleştirici olarak kullanmak yerine, onların katı halinden vazgeçememiş, takılıp kalmışız. halbuki ütopyalar ancak diyalektik içinde anlamlı olur, zıtlarıyla düşünüldüğünde geliştirici olurlar. bizse leguin gibi üretkenleşememiş, more gibi yobazlaşmışız. ideolojimizden yaratıcılık boy vermemiş, düşüncemiz kapanmış, tepkiselleşmiş. etrafımıza özgürlük adı altında duvarlar örmüşüz. duvarlara sürdüğümüz güzel kokuya kanmış, içindeki boku sezememişiz. dolayısıyla kısırlarşmışız, uzun süre yazmamışız.
sonra bunalmışız, kısa kısa bir şeyler karalamışız, tatmin olmamış, anlamlı bulmamış, onları da bırakmışız.
nesnesi belli olmayan arayışımda bu blog bana pek katkıda bulunmamış, başka amaçlar için de kullanıp zenginleştirememişim.
belki de önce tamamen 'ben'im olan bir blogdan önce tamamen bütün olan bir 'ben'e ihtiyaç varmış.
kısacası hazır değilmişim.
bu bir yenilgi ilanı gibi dursa da, aslında yeni ve daha doğru bir kendini konumlandırma girişimidir. her gidişin bir de dönüşü vardır, belki de dönüşüm muhteşem olacaktır.
her neyse, en son okul için hazırladığım bir sunumun metnini koydum, keyifli okumalar deyip huzurunuzdan ayrılıyorum. blog'u kapatmıycam ama döner miyim veya ne zaman dönerim veya dönsem bile buraya mı yoksa yeni bir adrese mi dönerim bilmiyorum.
bu arada, konformizm'in kabul edilen anlamı hala "rahatına düşkünlüğü savunmak" değil...
norah jones'u ve jimi hendrix'i hepinizden çok seviyorum. görüşürüz.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Niye söylemiyon ya sitem var diye... Belki bizde karşı birşeyler yazardık devam ederdi blokun... Olmamış:D